Östrojen baskınlığı, östrojen ile progesteron arasındaki ilişkiyi ifade eder. Östrojen yüksekliği ilk akla gelince vücutta fazla östrojen varmış gibi algılanıyor, bazen gerçekten böyle olsa bile esasen progesteronla arasındaki ilişkiye dikkat etmek gerekiyor.
Östrojen baskınlığı incelenirken:
- Yüksek östrojen, düşük progesteron
- Yüksek östrojen, normal progesteron
- Normal östrojen, düşük progesteron durumlarına bakılır.
Östrojenin baskınlık semptomları:
- şişkinlik
- Ruh hali değişkenliği
- Ağır regl kanaması
- Bilinç kararması
- Migren / Döngüsel Baş Ağrıları
- Uykusuzluk
- Düşük libido
- sinirlilik
- Ağrılı periodlar
- Göğüslerde hassasiyet
- Kramplar
- Tiroid Sorunları olabilir.
ilk yapılacak şey, östrojen baskınlığının nereden kaynaklandığını araştırmak olmalıdır. Yüksek östrojen seviyelerini düşürmeye veya düşük progesteron seviyelerini yükseltmeye yardımcı olabilecek farklı stratejiler vardır.
- Krusifier Sebzeler
Krusifier sebze alımını artırmak, östrojeni doğal olarak düşürmenin en kolay yollarından biridir. İndol-3-Karbinol (I3C), brokoli, lahana, karnabahar ve brüksel lahanası gibi birçok turpgil sebzede bulunan ana bileşiktir. Bir çalışma, I3C verilen katılımcıların östrojen reseptörünü aktive edecek metabolit konsantrasyonlarını azalttığını buldu, bu da östrojeni doğal olarak azaltabileceğini göstermiştir.
Sülforafan, bu sebzelerde bulunan başka bir bileşiktir. Yüksek seviyelerde östrojenin estradiol ve estron’a dönüşerek kanserojen olduğu gösterilmiştir ve bu süreç iki farklı yoldan gerçekleşebilir. Bu işlemin teşvik edilmesi DNA’ya zarar vererek kanserojen etkilere neden olur. Bir çalışma, sülforafanın östrojen kaynaklı DNA hasarını engellemek için bu yolaklara karşı koruyucu etkilere sahip olduğunu ve detoksifikasyon yoluyla doğal olarak östrojeni düşüreceğini bulunmuştur.
2. Kafein Kısıtlaması
Kafein, vücutta bir uyarıcı olan ve vücuttaki stres tepkisini daha da artırabilir. Stres östrojen dengesizlikleriyle bağlantılıdır, bu nedenle yüksek östrojene sahipken kafein alımını azaltmak vücudun doğal olarak östrojeni düşürmesine neden olur. Kafein ayrıca kadınların östrojeni metabolize etme şeklini de etkiler. Kafein tüketimi, stres tepkisinden seviyeler yüksek olduğunda vücutta daha fazla östrojenin dolaşmasına neden olabilir.
3. Organik Et/Tavuk Tüketmeye Özen Gösterin
Fabrika çiftliklerindeki besi hayvanları (otla beslenen organik olmayanlar), hayvan başına en fazla et miktarını üretmek için mümkün olduğu kadar büyük ve hızlı büyümek üzere üretilir. Bu hayvanlar büyük miktarlarda yemle beslenir ve ayrıca daha hızlı ve daha büyük büyümelerini sağlamak için antibiyotikler ve östrojen gibi büyüme hormonları ile desteklenir. Bir araştırma, bu et ürünlerindeki östrojen seviyesinin oral kontraseptiflerdeki östrojen miktarıyla eşleşmemesine rağmen, etteki östrojenin insanlara önemli miktarda geçtiğini buldu. Bu nedenle, mümkün olduğunca otla beslenen ve organik et tüketmeniz önerilir.
4. Günlük hayatta maruz kaldığımız toksik ürünleri azaltmak
Toksik ürünler, östrojene benzer bir yapıya sahip kimyasallar olan ksenoöstrojenler içerir. O kadar benzerler ki, vücuttaki normal östrojenimizle aynı etkilere neden olabilirler. Günlük ev eşyalarınızın çoğu bu ksenoöstrojenleri içerir. Şampuanlar, yüz yıkama ürünleri ve losyonlar: parabenler, Plastik ambalaj: BPA, ftalatlar, DEHP, PCB’ler Gıda: yapay boyalar ve BHA bir koruyucu Temizlik malzemeleri: amonyak, nitrobenzen, formaldehit, fenol hepsi östrojen baskınlığında rol oynayabiliceğinden kullanımlarını minimuma indirmek tavsiye edilir.
